Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

*BUGÜNE VE HER GÜNE NOT*

*BUGÜNE NOT* Dünün bugünle aynı olmadığı gibi, yarın da bugün gibi olmayacak. Bu yüzden hep bugünü yaşarız. Dünün yorgunluğunu bugün atar, yine dünün acılarını bugün avuturuz. Hatta yarının sevinçleri için yine bugün çabalarız. Ne yapacaksak bugün yapabiliriz. Dünü yaşadığımıza eminiz, dünde bir çok anı biriktirip geldik bugüne. Dün yaptığımız hatayı yarın yapmamak için bugün uğraşırız. Bunun adına "Tecrübe" deriz. Yarın, dünden daha iyi olsun diye bugün elimizden ne geliyorsa yaparız. Bir yandan biliriz ki yarın meçhul. Yine de vazgeçmeyiz yarını düşünmekten. Bunun adına "Umut" deriz. Yaşayacak olmayı umut ederiz... Daha iyi olmayı, daha güzel görünmeyi, daha çok para kazanmayı, daha çok yer görmeyi, daha çok şey öğrenmeyi, okumayı, sevmeyi, sevilmeyi... Hep umut ederiz. Aniden  beklenmedik  bir ölüm haberi alınca tüylerimiz ürperir, "bu kadar yakın mıydı ölüm?" Diye düşünür, "o daha şunu yapacaktı..." Diye içimiz yanar, üç beş gün sonra yine

* O çok özel biri yanındaysa..."

Koskoca dünyada 'küçücük' kaldığımız kesin. Milyarlarca insan arasında, 'herhangi' biri olduğumuzu da biliyoruz. Yalnız, yanınızda koskoca dünyayı unutup sizi ' dünyası ' olarak gören ; ' herhangi' birinden çok daha özel hissettiren birileri varsa? İşte o zaman dünya küçülür, insan kalabalığı da azalır... Herkesin mutlaka özel hissettiği insanlar vardır hayatında. Düşünsenize, milyarlarca insan arasında özel hissetmek! Bunu etrafında herhangi insandan biri yapabilir. Annen, Baban, Eşin, Çocuğun, Kardeşin, Komşun, Dostun... Herhangi birinden, herhangi biri yani! O kalabalığın içinde kaybolmuş gibi görünen, çok özel biri... O yanında mı? Derin bir nefes al ve özel olduğun için gururlan... A. Banu Ocaksoy 🍃

Dokunduklarımız...

İnsanın yaşadıkça öğrendiği o kadar çok şey var ki... Durmadan öğreniriz. Bazı şeyleri öğrenmeye can atarken, bazı şeyleri öğrenmeyi asla istemeyiz. Acılar mesela. Kim ister ki, acı çekmeyi öğrenmek? Sonra o acılarla birlikte bir çok duyguyu tatmak kimin hoşuna gider? Ama bunun takdiri elbette bize ait değil. Bazı durumlarda seçenekler, yollar çıkar karşımıza. Hayatımız boyunca bir çok karar almak zorunda kalırız ve bu kararı biz alınca, sonucu hoşumuza gitmese dahi "keşke" der, sonuçlarına da bir güzel katlanırız. Ama bazı acılar, üzüntüler öyle değil. Asla seçmeyi düşünmediğimiz, hayalini  kurmadığımız, aklımızın ucundan geçse dahi tüyler ürperten cinsten acıları da yaşarız. Bu acılara da "keşke" deriz; ancak hiç bir zaman öyle kolayca kaybolup gitmez acısı. Kimine göre durmad an kanayan yara, kimine göre zamanla kabuk tutmuş bir yara; bazısı alev alev yakan bir acı, bazısı küllenmiş bir acı... Kanayan yara kurcalanmaz, zira kurcaladıkça kanama durmaz
*HAYALLER, UMUTLAR, TEŞEKKÜR* Bekler, umut eder herkes. Mutlaka beklediği, umduğu hatta çok istediği bir şeyler vardır herkesin değil mi? Bugün o istediği olmadı diye, yarın düşlemekten vazgeçer mi hiç? Vazgeçmez... Bunun adı sabır... Bir yoldan geçerken elinde simit olan bir çocuğun simidi, acıkmış hâlde sabırla bekleyen o kuşlara nasip olur mesela... Herkes için bu böyle... Sabırla beklediğin şey, biraz da gayretinle; bilemiyorum belki çok fazla gayretinle senin oluverir... Bugün olmadıysa, uyumadan önce düşle ve yarın olacağına inan... Bugün olduysa, gözün aydın... Başka bir düşe hazır olduğuna eminim ama... Çünkü hayal etmeyi, beklemeyi, umut etmeyi asla bırakmaz yaşayan kimse... Yaşadığını anlamanın zaten iki yolu var; birincisi hayatında var olanlara teşekkür etmek, ikincisi de hep hayal etmek... Hayalleriniz gerçek olsun, teşekküre dönsün. A. Banu Ocaksoy 🍃

Bir çocuğun gözleri

Masumiyet mi arıyorsun? Bir çocuğun gözleri masumiyetin parıltısı... Huzurlu bir sevgi mi? Bir çocuğun gözleri sevginin en huzurlu hâli... Yoksa içten bir gülümseme mi? Bir çocuğun gözleri karşı konulamaz gülümseme sebebi... Yani bir çocuğun gözlerine baktığında... Gerçekten baktığında! İnan bana hayatın tüm güzel yönlerini göreceksin ve o anda geriye kalan herşeyi unutacaksın... Yapman gereken şey; kafanda ne varsa bir kenara bırakıp, o parıltıya bakmak. Sonra zaten herşey anlam buluyor... A. Banu Ocaksoy 🍃